BEŞERÎ
ANLAYIŞSIZLIK
"Söylesen
de anlamazlar…"
HAZIRLAYAN:
Selman Gerçeksever
Enkarne
varlıklar gelişmişlik düzeylerine göre ve yaşam planlarının da gereği olarak
beşerî realitelerin basamaklarına dağılmış durumdadır. Herhangi bir realite
basamağında bulunan bir enkarne bir üst basamağın gerçeklerini(âyetleri),
kanıtlı da olsa bilgi ve belgelerini anlayacak, akıl edecek ve hattâ düşünecek
durumda bile değildir. Bunlar bir üst basamaktan bir bilgiyle/gerçekle(kanıtlı
da olsa) karşılaştıkları zaman, kabullenmekte zorlanmak bir yana; düşünmek,
irdelemek ve akıl erdirmeye çalışmak zahmetine girmez,
görmemezlikten/duymamazlıktan gelirler, ya gülüp geçerler, ya alay ederler ya
da inatla reddederler. Kadîm zamanlardan beri “yeni olan”a karşı, fehim ve ferasetten yoksun, fikir çilesi
çekmemiş anlayışsız beşerî tepki hep bu şekilde sergilene gelmiştir. Bu çok
doğaldır çünkü bu gibi nasipsizlerin o gerçeklerle, realiteleri ve yaşam
planları gereği bir ilgileri olmadığı gibi, onlara henüz gelişim açısından gereksinimleri
de yoktur.
Bu gibilerle ilgili olarak, "söylesen de anlamazlar…" meâlinde
Kur'an âyetleri vardır(1) Bu âyetlere konu olan bireyler Peygamber'den kanıt ve
mucize talep etmekle de kalmamış; onu yalanlamaya, büyücülükle suçlamaya,
tartışmaya ve kabalık etmeye kalkışmışlardır. Bu nedenle bu kimseler için zaman
zaman mucizeler sergilenmişse de çok yarar sağlamamış; "mucize" dediğimiz o paranormal
olaylar ancak gelişmişlik düzeyi uygun olanlar için ibretlik ve îman tazeleyici
birer işlev görmüştür. Âyetleri(gerçekleri/kanıtları/bilgi ve belgeleri)
kabullenemeyenlerin ve hattâ reddedenlerin (yadsıyanların) bu durumu; yine Kur'an'da
"…gözlerinin gördüğünü kalpleri
yalanlayanlar…"(Necm 11) olarak ifadesini bulmuştur. Gözler, yalın halleriyle optik organlardır ve onlar sâdece görmek
içindir. Gördüğünü anlayıp anlamamak bireyin içsel gelişimi ve realitesinin
durumuyla ilgilidir. Anlayışsız, duyarsız, fikir çilesinden nasipsiz ve
işlevsel aklı olmayan bireyler için
Kur’an’da “körlük” sözcüğü uygun görülmüştür. Ayrıca, “…gözleri
var görmez, kulakları var işitmez…” meâlinde âyetler de
bulunmaktadır(A’raf 179, Enbiya 45). Bu durumun kalp temizliğiyle de ilgisi
vardır. Şöyle ki, “kalp temizliği”, îman ve vicdan
kavramlarıyla da bağlantılı olan gelişmişlik açısından da makbul bir
durumdur. Kalp temizliğinin ileri durumları “gönül” sözcüğü ile
ifâdeye konmuştur tasavvufta. Yunus Emre de bu makbul durumu, “Dostun
evi gönüllerdedir.” şeklinde dizelerinde yer vermiştir. Gözün
gördüğünün doğruya en yakın şekilde anlamlandırabilmek için böyle bir
gelişmişlik düzeyinde olmak gerek.
Tüm bu açıklamadan sonra anlaşılacağı gibi
âyetteki "yalanlayanlar"
sözcüğü ile kastedilen; kalp temizliği belli bir düzeye gelmemiş olanlar, yâni
realiteleri uygun olmayanlar, gelişmişlik düzeyi ve yaşam planları buna yeterli
olmayanlardır. Bireyin idrak kapasitesi ve şuur kapsamı belli bir düzeyde
bulunmuyorsa, göz (optik bir cihaz gibi) görür ama gördüğü şeyin derin
anlamlarına(nedenine, nasılına) nüfuz edemez. Yâni “bakar körlük” söz konusudur. Bu anlamdaki “körlük” ile, bizlerin ilgi alanı
olan insanın gerçek doğası(ruhçuluk) ile evrende zeki hayat ve dünya dışı
canlılık vb. konularıyla ilgili pek çok gerçek yıllarca reddedilmiş,
görmemezlikten gelinmiş, hattâ yadsınmıştı(inkâr edilmişti). Bu nedenle, söz
konusu “yetersizliğin”
insanlaşma yönünde giderilmesi dinsel öğretide ve seçkin inisiyatik öğretilerde
ana temayı oluşturmuştur. Bu "yetersizlik", İLÂHÎ NİZAM
ve KÂİNAT bilgileri açısından; vicdan birim düalitesinin(2) olumlu zıddında yeterli değerler
biriktirememiş olanlar kastedilmektedir. Vicdan
birim düalitesi/mekanizması alt ve üst öğelerden/zıtlardan oluşmuş bir görünüm arz eder. Üst öğeler, üst
realitelere ve vazife sezgisine yönelik olumlu zıt iken; alt öğeler nefsaniyet
içerikli olumsuz zıttır. Önemli olan; idrak ve irâdenin, vicdan birim
düalitesinin olumlu zıddına yönelmesini sağlamak ve başarmaktır(105).(3)
…………………………………………………
(1) Âyetler;
En’am 91+111, Enbiya 45
(2) Sayfalar; 102 ve devamı,
113,114,115,135,180,181,186,203,206.
(3) “Vicdan birim düalitesi” konusunda
kısa bir yazımız için bkz. http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/newage/ink14.htm