Sunuş

S U N U Ş

Blog sitemde yayına hazırladığım bu metinler, insanın gerçek doğasını anlamaya ve bunun gereklerini yapmaya yönelik bilgiler içeren telif / tercüme ve derleme şeklinde çalışmalardır. Bunları yayınlamaktan amacım, kendini tanıma titizliği içinde; insanın gerçek doğasının yüceliğini ve bunun önemini benimsemiş siz değerli dostlarımla bu bilgileri paylaşmaktır.

Doğru bildiğini ilgilenenlerle paylaşmak, biliyor olmanın sorumluluğunun gereğidir. Olumlu / olumsuz her türlü eleştiriye açık olan bu çalışmamı, konuyla içtenlikle ilgili olduğuna inandığınız dostlarınıza duyurabilirsiniz. İlginize teşekkür eder, bu vesileyle aramızda oluşacak sağlıklı bir iletişim ile, insanın gerçek doğasına yönelik bilginin yayılmasına hep birlikte hizmet etmeyi umarım.


SELMAN
GERÇEKSEVER

Kasım
2 0 1 0
B u r s a

22 Kasım 2019 Cuma

KURTULUŞ VE İYİLİKLERE GÜZELLİKLERE ÇAĞRI


KURTULUŞ VE İYİLİKLERE GÜZELLİKLERE ÇAĞRI

HAZIRLAYAN: Selman Gerçeksever
İnsanları hayra çağırmak, iyilikleri işaret etmek ve önermek, kötülükleri dikkat çekip  uyarılarda bulunmak; sağduyu sâhibi erdemli bilge insanın tavrıdır. Aslında insanın yüceliğine yaraşan ve ALLAH’ın bizden istediği de bundan başkası değildir(1). Tüm dinsel öğretilerle, seçkin inisiyatik  bilgilerin temel amacı olan bu durum,  sayısız enkarnasyonlar boyunca; bitkilik ve hayvanlık düzeylerinden geçip, beşerî düzeye gelmiş bir varlık  için gerçek anlamda kurtuluştur. Bu kurtuluş, en kaba anlamda; maddenin câzibesinden ve toplumsal koşullandırmalardan özgürleşmektir. Bu kurtuluşun kapsamına giren bireysel olumsuzluklar; kendini bilme duyarlılığı içinde, yaşam sınavlarından geçerek en aza indirilecek sahte benlikler(ki bunlar nefsin değişik yüzleridir), kontrol altına alınması ve yönetilmesi gereken duygusallıklar, olumsuz duygular, özdeşleşmeler, atâlet, tembellik vb.dir.
Görünen o ki; İnsanları hayra çağırabilecek, iyilikleri işaret edip onları önerebilecek, kötülükleri işaret edip onlardan uzak durulmasına dikkat çekebilecek duruma gelmesi için önce kişinin kendisinin belli bir gelişmişlik düzeyine gelmesi gerekir. İnsanlaşma yönünde ilerlemenin ve bu düzeye ulaşmanın yolu da kendini tanıma ve bilme duyarlılığı içinde idraklenme ve şuurlanma cehtini elden bırakmamaktır. Şuurlanmak, idraklenme birikimleri sonunda ortaya çıkan ve varlıksal gelişimin esâsı olan bir olgudur. Yâni şuurlanmanın alt yapısını idraklenme cehtinin sürekli kılınması oluşturuyor. İdraklenme cehti ise, her şeye rağmen; olabildiğince doğru bildiğini uygulamak, yâni içinde bulunulan bireysel realitenin gereğini yapmak ve o realitenin vicdan basamağına yükselmektir. Çünkü belli bir realitenin bilgisi vicdan basamağında alınır.
İdraklenme cehti kapsamında birey, kendi yaşam planı gereği pek çok hallerden(sıkıntılar, mutluluklar vb.)geçerek görgü ve deneyim birikimini artırır. Varlığın(öz benliğin) öz bilgilerinin(2) hammadesini oluşturan bu değerli birikim(uyku sırasında) şuurdışına(3) aktarılır, ölüm dediğimiz geçişten sonra da bunların değerlendirilmeleri ve muhasebesi yapılarak, en azından bir kısmı varlığın varlıksal ve evrensel kazanımı olan öz bilgilerine katılır. 
Görülüyor ki, bir enkarne varlığın; İnsanları hayra çağırabilecek, iyilikleri işaret edip onları önerebilecek, kötülükleri işaret edip onlardan uzak durulmasına dikkat çekebilecek duruma gelmesi; önce idraklenmeyi, şuurlanmayı ve bunun için tekrar tekrar bedenlenmeyi gerektiren bir insanlaşma sürecinin sonunda ulaşılan makbul bir düzeydir ve şimdilik bizler için gerçek “kurtuluş” da bundan başkası değildir.
……………………………………………
(1) Kur’an, Ali İmran 104
(2)”öz bilgiler” için bkz. İLÂHİ NİZAM ve KÂİNAT, syf. 112 ve devamı
(3)”şuurdışı” için bkz. İLÂHİ NİZAM ve KÂİNAT, syf.141 ve devamı