Sunuş

S U N U Ş

Blog sitemde yayına hazırladığım bu metinler, insanın gerçek doğasını anlamaya ve bunun gereklerini yapmaya yönelik bilgiler içeren telif / tercüme ve derleme şeklinde çalışmalardır. Bunları yayınlamaktan amacım, kendini tanıma titizliği içinde; insanın gerçek doğasının yüceliğini ve bunun önemini benimsemiş siz değerli dostlarımla bu bilgileri paylaşmaktır.

Doğru bildiğini ilgilenenlerle paylaşmak, biliyor olmanın sorumluluğunun gereğidir. Olumlu / olumsuz her türlü eleştiriye açık olan bu çalışmamı, konuyla içtenlikle ilgili olduğuna inandığınız dostlarınıza duyurabilirsiniz. İlginize teşekkür eder, bu vesileyle aramızda oluşacak sağlıklı bir iletişim ile, insanın gerçek doğasına yönelik bilginin yayılmasına hep birlikte hizmet etmeyi umarım.


SELMAN
GERÇEKSEVER

Kasım
2 0 1 0
B u r s a

7 Mayıs 2020 Perşembe

KÜRESEL ANOMİ ve TÜRKİYE’nin İŞLEVİ



KÜRESEL ANOMİ ve TÜRKİYE’nin İŞLEVİ
HAZIRLAYAN: Selman Gerçeksever
Enkarnasyon olgusu nedeniyle varlıksal/öz benlik şuurumuz kapanmasa bile “karardığı” ve belli bir yaşam planının dar kapsamına sıkıştığı için genellikle nefsin güdümünde yaşarız. İşte toplumsal (mahşerî) yaşamda bulunan uyaranlar(gelişim araçları), olup bitenler ve özelliklede nefsin rahatını kaçıran sıkıntılı durumlar. Vicdan birim düalitemizin negatif öğesininin(nefsin) işine gelmese de; çevreden gelen sıra dışı ve günlik rutinimize ters düşen olaylar(ki bunlar birer senaryo olarak Yukarısı tarafından evrensel nedensellik yasasına ve Asli İlke’nin gereklerine göre düzenlenir) bizleri; yeni çözümler üretmeye(hattâ icatlar/keşifler yapmaya), yeni birliktekilker/işbirlikleri(ortak alanlar) kurmaya, yeni uyum hareketleri yapmaya, bazı öz verilerde bulunmaya zorlar ki, bunların hepsi bizleri realitemizin “yukarılarına” doğru, biraz daha “insanlaşmaya” doğru zorlayan birer rahmettir. Çünkü esâsen enkarnasyonun ve dolayısıyla toplumlar hâlinde yaşamanın amacı da budur: Biz varlıkların sürekli etkiler altında uyarılarak; ilerlemeleri,  idraklenmeleri ve şuurlanmaları. Dışımızdaki her şey evrensel ve varlıksal gelişimin gerekliliği için kullanılması/yararlanılması ve terk edilmesi gereken birer araçtır.
Beşeri tarih ve devre boyunca bu varlıksal ve evrensel amaç yönünde sayısız toplumsal anomilerle(*), savaşlarla, küresel kapsamda salgın hastalıklarla ve doğal âfetlerle karşılaştık. Devre sonunun bitiş günlerine ve devrenin kapanışına doğru yaklaşırken bu olayların sıklığı da şiddeti de artar oldu ve işte şimdilerde, geçtiğimiz 2019’un sonlarından başlayarak küresel bir âfetle karşı karşıyayız: Covid 19 salgını. Gezegenimizde olup biten her şey ve özellikle de küresel kapsamda salgın hastalıklar ve doğal âfet nitelikli olaylar dünyayla ilgili vazife planının(Ruhsal İdare Mekanizması RİM’in) gözetim ve yönlendirmesi(rahman ve rahîm olan tesirliliği(müessiriyeti) altındadır. Dünyayla ilgili bu yüce planın rahman ve rahim olan(görüp, gözeten ve esirgeyen) tesirliliği altındaki beşeriyeti oluşturan toplumların her birinin beşeriyetin tamamına ve dolayısıyla söz konusu vazife planına yönelik vazifeleri vardır.

İşte “Türkiye’nin de vazifesi beşeriyete önderlik yapmak ve beşeriyeti bir değişim kapısından geçirme rehberliği”dir.(Ergün Arıkdal, ANADOLU MİSYONU, syf.16) “Türkiye’de olup biten her şey Yüce Varlıklar’ın oluru ile bir amaca yönelmiş programları çerçevesinde olmaktadır.”(Ergün Arıkdal, ANADOLU MİSYONU, Enstitü Yayınları, syf. 17) Ülkemizin, Yukarı’ya ve beşeriyete yönelik bu vazifesini yerine getirebilmesi için, “Yeryüzünde bulunan birçok topluluklardan çok daha fazla uyanık, hareketli, cevval ve uygulayıcı olması gerekir.”(ANADOLU MİSYONU, Ergün Arıkdal , syf. 24) Bunun için Atatürk ve arkadaşları önderliğinde Kurtuluş ve aydınlanma savaşıyla büyük bir değişimden geçmiştir. Değişim çeşitli evrelerden geçerek sürmektedir. Anadolu halkları bu bağlamda ve kapsamda, beşerî değerlere göre negatif gibi görünen sınanmalarla ve geçmişteki kusurlarını da (Sebep-Sonuç Yasası’na göre telâfi ederek çeşitli sıkıntılı sınavlardan geçmiş ve geçmektedir.

Şimdi de bir salgın deneyimliyoruz. Bu anlamda Anadolu Halkı söz konusu vazifesi yönünde güçlenmekte ve sanki “bilenmekte”dir. Bu süreçte negatif güçler bizler için bir sınanma ve güçlenme malzemesi(araç-gereci) olagelmiş ve hâla da olmaktadır. Evrensel negatif polaritenin tezâhürü ve temsilcisi olan negatif yönetim anlayışı da(adaletsizlik, haksızlık ve zulmün sergileyerek) bir bakıma kendi vazifesini yapmaktadır. “Evrende tüm hareketlerin ve fiillerin hedefi vazifedir.”(Bedri Ruhselman) Tüm bunlardan dolayı, sonunda her şey iyi olacak, varlıklar biraz daha; gelişmiş, insanlaşmış, “yüce iyilik” varlıklarda biraz daha ortaya çıkmış ve İlâhi Murad(Aslî İlken’nin gerekleri) yönünde biraz daha ilerlenmiş olacaktır.

………………………………………
(*) anomi: Sosyal düzenin işlememesi, bozulması durumunda ortaya çıkan bir normsuzluk ve kuralsızlık durumunu(https://tarihibilgi.org/anomi-nedir/)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder